1) Bir partide muhteşem bir kız gördün. Yanına gidip "ben çok zenginim evlen benimle" dedin. Bu direkt pazarlamadır.

2) Bir partide birkaç arkadaşınlasın ve muhteşem bir kız gördün. Arkadaşlarından biri gidip;" (seni göstererk) O çok zengindir, onunla evlen" dedi. Bu reklamcılıktır.

3) Partide muhteşem bir kız gördün. Gidip telefon numarasını aldın ve ertesi gün arayıp, "Merhaba, ben çok zenginim, evlen benimle" dedin. Bu telefonla pazarlamadır.

4) Bir partide muhteşem bir kız gördün. Ayağa kalktın, kravatını düzelttin, yanına gidip bir içki ısmarladın, bar'ın kapısını onun için açtın, çantasını düşürdüğü gibi yerden aldın, onu eve bırakmayı teklif ettin, yoldayken de " bu arada ben çok zenginim benimle evlenir misin?" dedin. Bu halkla ilişkiler

5) Bir partide muhteşem bir kız/yakışıklı bir erkek gördün. O sana yaklaşıp; "Sen çok zenginsin, benimle evlen" dedi. Bu marka tanımadır.

6) Bir partide muhteşem bir kız/yakışıklı bir erkek gördün. Yanına gidip;"ben çok zenginim evlen benimle" dedin, Oda sana sert bir tokat attı. Bu müşteri geri bildirimidir.

7) Bir partide muhteşem bir kız gördün. Yanına gidip; "Ben çok zenginim benimle evlen" dedin. O da sana kocasının tanıttı. Bu arz-talep açığıdır.

8) Bir partide muhteşem bir kız gördün. Yanına giderken, biri senden hızlı davranıp yanına gitti ve kıza " ben çok zenginim, benimle evlenir misin" dedi, kız da onunla birlikte gitti. Bu da pazar payın içindeki rekabet kaybındır.

9) Bir partide muhteşem bir kız gördün. Yanına gidip, "ben zenginim, evlen benimle" demeden önce, karın yanına geldi. Bu da yeni pazarlar için kısıtlamadır.