İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından yürütülen “İzmir’in Görsel Kimliği” çalışması tamamlandı. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) öncülüğünde bir Kurumsal Kimlik çalışması, I mean It Ajansına yaptırılmış. I mean It Ajansı Emrah Yücel'in kreatif direktörlüğünü yaptığı ve muhtemelen de sahibi olduğu ajans.
Biz Emrah Yücel'i uluslararası afiş yarışmalarıyla tanıdık ve ardından bir kaç yıl boyunca Antalya Film Festivali afişlerinin tasarımcısı olarak gördük. Bu yıl, aradan geçen uzun sayılabilecek bir süre sonunda Antalya Film Festivali düzenleyicileri, yine bir yarışma ile afişi seçme kararı aldılar ve bu sayede farklı yaratıcı işlerin olabilirliğinin önünüde açmış oldular. Emrah Yücel'de Antalya Film Festivali afişlerinde kendini tekrarlama 'sıkıntısı'ndan da kurtulmuş oldu.
İzmir 'Öncülerin Şehri' Logosu nazar boncuklu! Ve kanımca Emrah Yücel'in övüneceği tasarımlardan biri hiç değil, belkide övünür bilemem, ama, bana göre, övünmesini gerektirecek bir iş, hiç değil.
Slogan, 'Öncülerin Şehri' şimdiden İzmir'de kanıksanmış, beğenilmiş ve İzmirlilerin kendilerini aidiyet hissi ile bağlı hissedebilecekleri bir slogan olmuş ve bana göre de bu anlamda iyi kotarılmış. Ancak nazar boncuklu İzmir logosunun bugüne kadar konuşabildiğim İzmirliler tarafından kabul görmüş olduğuna tanık olmadım. Konuşabildiğim her İzmirlinin, farklı gerekçelerle de olsa, logoya itirazı var! Buna şaşırdım diyemem!
Bu 'olmamışlığın' faturasını kime kesmek gerek? Emrah Yücel'e! Tartışmasız en büyük pay onun! Çünkü böyle bir tasarımla görevlendirildikten sonra, muhtemelen Emrah Yücel onlarca fikri çöpe gönderip, tahminen 3-5 tasarımıda İZKA'nın, bu konuda 'karar vericilerine' sunmuştur. Seçilen tasarımda, işte bu 3-5 tasarımdan biri olarak orada olduğu için Emrah Yücel'in 'suçu'nun bitip, İZKA'nın karar vericilerinin 'suçu'nun başladığı yere varmış oluyoruz. İZKA tarafından kabul edilen bu tasarım Emrah Yücel'in bu sunumdaki favorisi de olmayabilir, ama bu tasarımı hazırlayıp, logo adayları arasına koyan da kendisi!
Bir an için karar vericilerin karar verme anına ışınlayalım kendimizi... Kaç kişiler bilmiyoruz, herkes kafasından bir sayı tutsun ve o kadar kişiyi kafasında canlandırsın. Bu insanların kafasından karar verme anında neler geçiyor, onları da işitebilelim. Ben nazar boncuğunu beğenenlerin kafasından, ülkenin içinden geçmekte olduğu durumla paralelikler kuran, bu paralelliğin başka getirileri olabileceğinin hesaplarını yapmakta olduğunu işitiyorum! Çok mu önyargılıyım, peki:)
Şimdi de sunum sırasında Emrah Yücel'in neler düşündüğünü işitelim. Genel hava 'nazar boncuğuna' kayıyor. Ama sorun yok, satış argümanı zaten önceden hazırlanmıştı. '...İzmir'in yeni kimliğinin geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurma düşüncesiyle hazırlandığını söyledi.' Nazar boncuğunu satıyorum, sat...tım! Emrah Yücel bu sektörde çok uzun yıllardır var olduğu için, 'olta iğnesine takılı solucanın, balıkçının değil, balığın hoşuna gitmesi gerektiğini' bilir. Bu statement'i de "mono sodyum glutamat" olarak kullanıp tasarımı süsler. Bizde 'oldu canım(!)' deriz. Böylece de kendi sloganı, 'öncülerin şehri' ile çelişen nur topu gibi bir İzmir logomuz, ne yazık ki bana göre, hilkat garibesi olarak doğmuş olur. Ama sorun değil, nasılsa 'devletin bakacağının' garantisi hali hazırda verilmiş durumda.
Peki, bana göre, nasıl olmalıydı? Aslında çıkış yolunu sloganın kendisi veriyor. İzmir ülkemizin en aydınlık yüzlerinden biri olan kent. İzmir en çağdaş, en modern, en öncü şehrimiz, bu en azından İzmrlilerin ezici bir çoğunluğunun, bana göre, haklı kabulü. O zaman aranacak logo tasarımı en azından çağımızın tasarım ruhu olan 'less is more' dan yola çıkarak, yeni Tasarım ufuklarını gösterebilecek bir vizyonu sergileyebilmeliydi. Nasıl mı, henüz olmayan bir şeyi ortaya koyarak! En aza indirgenmiş ve özgün! Sade bir sembol! Ah! Bu arada 'karar vericilere' ulusal çapta yayın yapan gazete Vatan'ın logosuna biraz daha dikkatli bakmalarını da öğütleyelim, orada tanıdık bir şey görecekler, nazar boncuğu. : )
Çok yakında, hayatta tek öğrendikleri para kazanmak olan, yaratıcı 'dehalar'(!), ama İzmir Belediyesi'ni, ama İZKA'yı 'ikna(!)' ederek, t-shirt, şapkalar yapacaklar, nazar boncuklu! Siz böyle bir şapkayı takıp böyle bir t-shirt'ü giyebilecek, ülkemizin aydınlık yüzlü İzmirlilerini tanıyor musunuz? Ben tanımıyorum!
Bir kaç güzel kent logosuna örnek görmek isterseniz eğer... Sorunun temelinde yatan gerçek ne yazık ki şu; ülkemizde herhangi bir makama seçilen herhangi bir kişi, ya kendisine evrenin tüm bilgilerinin vahyedildiğini sanıyor ya da öyle olduğuna kendisini seçenlerin inandığını sanıyor! Bu sanı uzantısında da, örneğin hangi tasarımın doğru olduğuna karar verebilmesi için gerekli olan birikime sahip olmadığından bana göre yanlışı seçiyor! Seçilenlere daha yakından baktığınızda en mimarın, en ressamın, en tasarımcının, en müzisyenin, en heykeltraşın, en mühendisin hep onlar olduğunu göreceksiniz, oysa onlar seçilmeden önce çoğunlukla bu konulara bir saat dahi kafa patlatmamışlardı! Vahiy değil de ne!?
Son olarak bir cümlede Emrah Yücel'e, Antalya Altın Portakal afişlerinde "mavi fırça" darbelerini bitirmiş olduğunu umardık, ama İzmir'de de karşımıza çıktı : (
İlgili logo hakkında editörün derlediği görüşler; Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Bülent Akgerman: "Açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü. Nazar boncuğu eski EXPO logosunda da vardı. Neden daha yaratıcı bir şey hazırlanmadı? Şaşkınlıkla karşıladım. İzmir'in sloganı ise, çok güzel. Fakat 'frontier city of Turkey' kelimesi Türkçe'ye 'öncülerin şehri' değil 'sınırdaki şehir' olarak çevrilmeliydi."
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu: "Yaratıcılar hazırlamış, karar vericiler karar vermiş, İzmir için hayırlı uğurlu olsun."
İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Baran: "Tüm İzmir'in bir logoda mutabık kalması, İzmir'in logosu olarak bir sembolde karar kılınması güzel. Bence nazarlık ve İzmir genel olarak güzel. Ancak logonun sunulmadan önce bazı rotüşlar yapılabilir, fikirler alınabilirdi. İzmir yazısı dünyada daha çok okunacak şekilde net olarak yazılmalıydı. Nazarlığın renkleri de tartışılır."
AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli: "Gayet güzel. Nazar boncuğunu da sloganı da beğendim. Böyle bir şeyin yapılması gayet güzel. Kimin neyi kullanacağı konusunda farklı görüşleri vardı. Bunu önleyecek bir karar alındı. Zaman içerisinde kurumlar, iş dünyası yazışmalarında bu logoyu kullanarak İzmir'in kurumsallaşmasına, marka şehir olmasına katkı sağlayacak. İzmir hep ilklerin, öncülerin kenti olmuştur. Umarım yeni logo ve sloganımızla öncülük ruhumuzu canlandıracağız."
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu: "Kentlere sembolünü veren sadece bugün değildir. Onun geçmişi, kültürü de sembolünde yer almalıdır. İzmir'in zaten bir simgesi var. O da saat kulesi. Bunu değiştirmek İzmir'in duruşunu, kimliğini, hayata bakışını değiştirmez. Tarihten gelen sembolü kalmasını daha doğru bulurum."
AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait: "Logolar birer simgedir. Anacak logoları kentte yapılan çalışmalar önplana çıkarır. Nazar boncuğunu seçimi gayet iyi olmuş. Emeği geçenlere teşekkür ederiz."
CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven: "Logoların sürekli değişmesi doğru değil. Kurumsallaşmayı engeller. Bir logoyu alışmışken sonradan değiştirilmesi akılda kalmayı engeller. Ben değişmesine sıcak bakmıyorum. Slogan ise, gayet güzel."
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ: "Kentleri temsil eden sembollerin kentin formatına uygun olması gerekir. Saat Kulesi sembolünden vazgeçildi mi bilemiyorum. Bu tür kararlar verilirken İzmir kamuoyuna sorulması gerekir. İZKA'nın tek başına bu konuda karar vermesi söz konusu olmamalı."
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı: "İzmir'in zaten bir simgesi vardı. Saat Kulesi denince akla gelen ilk şehir İzmir'dir. Bunun değişmemesi gerekiyordu."
Not: Sitemizde yayınlanan köşe yazıları VektorelCizim.net'in kurumsal görüşünü ifade etmez, köşe yazıları yazarların şahsi düşünce ve görüşlerinden oluşmaktadır.