Müzik Markayı Sevdiriyor

Doğru müzik seçimi markaya sempati kazandırıyor.

 

Davranış bilimleri ve sağlık alanında tematik eğitimiyle Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi, çok önemli bir kongreye ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 11’incisi düzenlenen Uluslararası Kognitif Nörobilim Kongresi yoğun katılımla Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi’nde gerçekleştiriliyor.

 

Kongrede “film müziklerinin kognitif etkileri” de tartışıldı. Belçika Ghent Universitesi Öğretim Görevlisi Kognitif müzikolog Muzaffer Çorlu, sunumunda insanlar arası iletişimde dilden önce müzik kullanıldığına dikkat çekti.


Bu bir reklamdır

Müziğin beyinde dilin etki edemediği bölümlere etki ettiğini ifade eden Çorlu, Kognitif müzikologlar olarak sesleri 400 farklı parametrede ele alarak analiz ettiklerini söyledi.

 

Nöropazarlamacıların bugün artık hangi ürünü hangi müzikle sunarsak pozitif duygu oluşturabiliriz diye baktıklarına vurgu yapan Muzaffer Çorlu, insanların müzikle senkronize olduklarını sözlerine ekledi.

 

Çorlu insanların ruh haline göre ses tonunun değiştiğini söyledi.

 

“Üzgünsek daha yavaş ve dar aralıkta konuşuyoruz. Neşeliysek daha yüksek ve tempolu konuşuyoruz.”

 

 

Müzik yargılarımızı etkiliyor

Bu bilgiler ışığında yaptığı çalışmalarda “Müzikle kognitif yükü artırdığımızda görselliği algılamada bir farklılık oluyor mu?” sorusuna cevap aradıklarını ifade eden Çorlu şunları söyledi:

 

“ İlginç bir şekilde aynı film sahnelerini müzikli ve sessiz olarak karşı tarafa seyrettirdiğimizde algılamanın değiştiğini görüyoruz. Hatta kişilerin ahlaki yargıları bile dinledikleri müziğe göre değişkenlik gösterebiliyor. Eğer ödül mekanizmasını tetikleyen herhangi bir şey varsa, çeşitli müzikler, çikolata vs. o zaman insanda daha istekli, daha cesur bir şey yapma motivasyonu doğuyor. Aynı müziği sürekli sunarak beyinde bu bağlantı kurulabiliyor. Bazı markalar müziğini kendisi yapıyor, müzikal kodlar kullanarak, belirli bir tempo kullanarak akılda kalıcı müzikler oluşturuyor.”

 

Mutluluk, isteklilik ve motivasyona yol açan müzikal kodların kullanıldığına dikkat çeken Çorlu, böylece markaya sempati kazandırıldığını ifade ediyor ve ekliyor:

 

Sahne müziksiz izlediğinde bile o müziği hatırlatıcı, hipokampüsü etkileyici, yani ezberlemeyi kolaylaştırıcı, tekrarlardan oluşan müzikler sunuluyor. Böylece kişi o markayla sempatisini çok çabuk kuruyor. Ahlaki fikrinizi bile etkileyebiliyor bu. Tehlike buradan kaynaklanıyor.


Yeni Yorum Gönder


Köşe Yazarları