Yerli ve yabancı reklam ajanslarında uzun zaman sanat yönetmeni olarak çalıştıktan sonra, 2012′den beri, kendi grafik tasarım stüdyosu BürkWorks ile yoluna devam eden Bürkan Özkan'la keyifli bir söyleşi...

 

 

Hikayeniz? Manifestonuz? Meseleniz?

Grafik tasarım atölyesi fikri okul yıllarımdan beri aklımdaydı (M.S.G.F). Çünkü her atölye kendi ekolünü yaratan okullardır. Küçük tasarım atölyelerinin yeni yollar deneme ve yeni bir dil oluşturma şansları reklam ajanslarına göre daha çoktur. Bu durum, tüm meslek kolları için geçerlidir bence.

İlk atölye deneyimim 1997 yılında, işlerine ve kendisine büyük saygı duyduğum Esen Karol’un tasarım atölyesiyle başladı. Bugün tasarım adına çoğu bilgi ve deneyimimin temeli o atölyede atılmıştır. Gerçek bir usta-çırak ilişkisiydi.

 

Keza okuldaki hocalarımız da atölye kökenli oldukları için, reklam ajanslarında çalışmamıza çok da sıcak bakmıyorlardı açıkçası. İkinci sınıfın sonlarında Y&R Reklam Ajansı, “karın tokluğuna yaratıcılık” sloganıyla, grafik öğrencilerine yönelik bir kampanya düzenledi. Amaç, tasarım öğrencilerine büyük ajansta, yarı zamanlı çalışma fırsatı vermekti. Zor bir karar sürecinin ardından, başvurdum ve  kabul edildim. Böylece  reklam ajansı dönemim başladı.

 

2012 yılına kadar yerli-yabancı birçok ajansta, figüran grafikerlikten başlayarak (gerektiğinde metin yazarlığı da yaptığım oldu) sanat yönetmeni olarak çalıştım.

Reklam ajansının bana kattığı en önemli şey, birbirinden farklı müşteriye (ürün/hizmet) zamana karşı yarışarak iş üretmekti. Bu deneyimi kazanırken aynı zamanda da tasarım disiplininden uzaklaşmaya da başlıyorsunuz ister istemez. Yıllar geçtikçe o uzaklaşma beni, kendi tasarım atölyeme yakınlaştırdı. 2012 yılında küçük bir ofis tutarak başladım. İşin fikir aşamasından uygulama ve finalize etme aşamasına kadar kendim ilgileniyorum.

 

Atölyemde, müşterinin büyüklüğünden çok ne söylemek istediğine bakıyorum ve herkesin iyi tasarımı hak ettiğine inanıyorum. Bu, sokağınızdaki böcek ilaçlama şirketi de olabilir, diş doktorunuz da…

 

Zaaflarınız?

Çok inandığım bazı fikirleri, kafamda oturttuktan sonra hayata geçirmeden bırakmak. Sanırım bu acelecilikle alakalı.

 

Altını çizmek istedikleriniz?

Kendi mesleğim özelinde, piyasadaki işler, nitelikten çok (öz fikir) tekrar ve tektiplik barındırıyor. Grafik tasarımcıların, hızlı iş üretmek ve günün moda eğilimlerini takip etmek için, daha çok bilgisayar programı kullanabilen robotlara dönüştüğünü düşünüyorum. Yaptığımız işin temeli, hala kağıt ve kalemde başlıyor. Düşük zekalı birine, konuyu herhangi bir kağıda çizip verdiğinizde, onu anlar. Kağıdın üzerine iki çizgiyle anlatacak bir fikriniz yoksa, ‘printerim bozuldu, taslak getiremedim hocam diye gelirsin’. (Okulda, proje dersine printer yüzünden fikir taslağı getirmeyen öğrenci cevabı.) :)

 

İlham nasıl oluyor da oluyor?

Olmadığında ihtiyaç duyulan kavram olsa gerek.

 

Fikir dediğiniz nedir ki?

Problemle, çözümü arasında kullandığımız doğru araç gereç (bilgisayar programı v.b. kastetmiyorum).

 

Kahramanlarınız?

İyi fikir için sadece kağıt ve kalemin yeteceğini öğreten hocam Bülent Erkmen, siyah-kırmız-beyazın şiddetini devrimle harmanlayan tasarımın peygamberlerinden Rodchenko, yüz sayfalık hikayeyi bir karikatür karesine sığdıran Doğan Güneş, insan zekasını sıradan sokak duvarlarında sınayan Banksy ve çalışma hayatım boyunca bana birçok yerde  yardım eden Bell Gotic :)

 

Hangi müşteri gelsin?

Ne söylemek istediğini iyi bilen müşteri gelsin. Gerisi tasarımcının işi.

 

Hangi müşteri gelmesin?

‘Şöyle bir şey gördüm geçen gün, aynısını bize uyarlayabilir miyiz’ diyen müşteri gelmesin.

 

Müşterileriniz?

Genel olarak görsel ve kültürel işlerle uğraşan kişi ve kurumlar, tekstil giyim markaları, mimarlık şirketleri, medikal birkaç marka.

 

En sık takip ettiğiniz 5 web sitesi nedir?

www.woostercollective.com

www.idnworld.com

www.behance.net

www.illustrationage.com

www.tinyhouseswoon.com

 

Sizden sonra kime yer verelim?

İşlerini ve enerjilerini çok sevdiğim Canlandırma Servisi (Murat Başol) ya da sektörün cefakar story board çizerlerinden Ercüment Morgök.

 

Erel Eryürek