Grafik Tasarım ve Reklam Sektöründeki Rol Çatışması

Merhaba arkadaşlar bir önceki paylaşımımda sizlerle infografik ve grafikerlik üzerine bazı düşünceleri (Estetik Avcısı) ağırlamıştık.

Bu yazımda grafik tasarımı mesleğinin bariz sorunlarına değineceğim. Dilim döndüğünce... Artı sektörde yaşanan önemli sorunlar yer alacak.

Faydalı olması dileğiyle...

Grafik tasarımı mesleğine şöyle bir bakarsak ülkemiz bazında daha bir çocuk kadar çok genç ve taze bir yetenek…

Bazılarınca anlamını gayet iyi bilmekte, kimileri ise birçok şeyden bir haber. Her insanın normal hayatında ve mesleki hayatında inandığı değerler zinciri vardır. Kimi insanlar olması gereken değerlerle dostluk kurarken, kimleri ise olması ihtimal dahilinde olamayan şeylerle kardeş olur. Farkında ya da değil...

Bu hayatta önemli olan yaşadığı ana hakim olabilmektir. İsteklerin esiri olmak kolaydır. Ancak sonucu hazindir. Zor altından kalkılır. İsteklerin sahibi olmak 'ulaşılması imkansız bir sevgili edasındadır. Ulaşmak aslında kolaydır. Verilecek çaba da ortadadır. Kendini kandırmayı ihanet görenler alemdarıdır.

Mesleğimize ayırdığımız zaman, kendimize ayırdığımız zamanın fazlasıdır. Mesleğimizi ne kadar önemsersek o kadar önemseniriz.

Hayata hangi pencereden bakıyorsak, o pencerenin dışındakilerle yüzleşmek pek şaşılacak bir durum olmasa gerek. Hayatı yerli yerinde kararlı adımlarla ağırlayan insanlar her zaman olumlu ve olumsuz anlarda başarılı bir öngörüye sahip olmuştur. Kendini bilen insan üzüleceği yeri ve sevineceği yeri bilir. Bir mesleği en iyi şekilde yapmak sadece o işi bilmekle mümkün değildir.

Grafik tasarımcının penceresinden bakarsak olaya bir çoğu bir vizyona sahip olmaktan yoksun. Kendini bildiği birkaç fonksiyonla pazarlayan ve grafik tasarımcı olduğunu iddia edenler çifte telli oynuyorlar sektörde adeta…

Bir de ileri derecede program bilenler var. Ama fikirden yoksunlar. Program bir yere kadardır. Özellikler sınırlıdır. Gerisi hayal dünyasını kullanmakla ilgilidir. İşin estetiğide teknik bilgide gizlidir.

Bana bu hayatta her şeyi bilecek bir meslek sorsalar; aklıma ilk grafik tasarımcılar gelir.

Bazı grafik tasarımcılar var ki araştırır. Kendini sürekli amatör görür. Her gün farklı düşünceleri ağırlar. Onlarla hayat kurar ve bozar. Kendini sınamak ve ifade etmek gülümsemek kadar basit ve anlamlıdır.

Biraz da grafik tasarımcıların faaliyet gösterdiği firmalara değinirsek durum genel itibariyle pek iç açıcı değil. Bu sadece ajans ve matbaalarla sınırlı değil. Müşterinin yaklaşımı var bir de...

Gördüklerime dayanarak diyebilirim ki çoğu ajans ve matbaalar rol çatışması içerisinde. Ajanslar genelde nitelikli reklamları oluşturup müşterilerine ifade etmekten yoksun. Ajans olduğunu iddia edenlerden bahsetmiyorum bile...

Olağan reklam faaliyetleri ile yetinmek tek çare olmuş reklam ajanslarına. Kendine has bir reklam mecrası üretmek boş hayal bazı reklam ajanslarınca... Sürekli matbaa ve ajansların birbirini bitirme mücadelesi, sanki sektörün tek hayat felsefesi…

Gel gelelim müşteriye, tek derdi maddiyat reklam faaliyeti oluştururken. Nitelikli reklamın kendine sağlayacağı faydalardan bihaber…

Bir de aralarında uzman reklamcı edasında müdahaleci bilmişler yok değil. İki dakikada benzer yönler yer alarak oluşturulmuş logoyu layık görürler kendi kurumsal kimliklerine. Bir şekilde bir fiyata reklam faaliyeti yapılır.

Ama iş feedback (geri dönüşüme) gelince sonuç hazin olur. Sonrasında ''Reklam gereksiz. Reklam boş. Para tuzağı.'' gibi sözler yer eder zihinde. Neticede reklam piyasası işleyen bir çarktır. Dişlilerden biri görevini tam ve etkili olarak yerine getiremeyince tüm mekanizma zarar görür.

Bir de reklamcılığı ek kazanç kapısı gören yeni trend çantacılık çıktı ortaya son zamanlarda...

Bunlar öğretmen , taksici, imam, emlakçı vs. sektörü adeta alt üst ettiler. Müşterilere ucuz reklam faaliyetleri vaat ederek, estetiksen yoksun, basma kalıp reklam faaliyetlerini sundular. Fiyat itibarsızlığı oluştu.

Tasarımın kolay yapılan bir yetenek olarak benimsenmesine neden oldu. Tabi matbaa fiyatına iş yapanlara ne demeli onlara da siz karar verin.

Türkiye'de bir çok ajans ve matbaa vergiye tabi tutuluyor. Her matbaa ve ajansta ortalama 5 kişi çalışıyor. Çalışanların aylık giderleri, SSK primleri ödenmesi gerekiyor. Burada ajans ve matbaanın penceresinden bakarsak olaya büyük haksızlık...

Matbaa bir çalışmayı fiyatlandırırken şu iki hususu gözetmeli ; ajans fiyatı ve müşteri fiyatı. Müşteriye verdiği fiyat ajansa verdiği fiyattan yüksek olmalı. Ajanslarla uyumlu çalışmalı. Ajans faaliyetlerine soyunmamalı. Ajansları desteklemeli. Ajansların çarkın en önemli dişlisi olduğu kabullenmeli. Ajanslarda kendine yakışan yeri bilip ona yakışır şekilde hareket etmelidir.

Sonuç olarak; grafik tasarımı mesleğine şöyle bir bakarsak ülkemiz bazında daha bir çocuk kadar çok genç ve taze bir yetenek dedik. Ama bu çocuğun kafası bayağı karışık şu sıralar. Gitmekle kalmak arasında düşünceler…

Yeni Yorum Gönder

sedat kale
harika bir yazı daha iyi özetlenemezdi sektörün hali emeğinize sağlık
Ahmet Tarık
Teşekkürler. Sedat Bey değerli vaktinizi bizimle paylaştığınız için...
Meri Merve
tecrübenizle adeta sektörün aynası olmuşsunuz hayran kaldım
Ahmet Tarık
Teşekkürler Merve Hanım dilimiz döndüğünce sorunların üzerine gidiyoruz.
Ahmet Tarık
Başarı ve başarızsızlık göreceli bir kavram... Hakan Bey.
hakan çınar
başarız grafikerin haykırışı
Ahmet Tarık
Sizi ağırlayacağım tek söz bu 'Özgürlüğün en büyük düşmanı halinden memnun kölelerdir.' Rica ederim.
Seçil
Hakan Çınar ne güzel de yorumlamış bu yazıyı, vaktinizi harcamışsınız Ahmet Bey, yine de teşekkürler.

Köşe Yazarları