Grafiker, Grafik Tasarımcı, Tasarımcı Grafiker, Operatör… son günlerde bu meslek isimlerini pek çok yerde işitir, görür olduk. Daha önceden tek bir meslek dalı olan “Grafik Tasarım”, son zamanlarda bir çok isimle anılmakta ve her yere çekilebilir bir meslek dalı olmaya yüz tutmaktadır.
Bu meslek dalının gerçek ismiyle anılmayışı, Türkiye’de rahmetli olmuş ilk “Grafik Tasarımcılara” kadar dayanır… O zamanlarda kendilerine ‘grafiker’ ünvanını veren grafik tasarımcılar aslında bu karmaşıklığın bugüne kadar gelmesinde büyük rol oynamışlardır.
Reklam/Tanıtım sektörünün bugün bulunduğu yerin nedeni tabii ki sadece Türkiye’nin rahmetli olmuş ilk grafik tasarımcıları değil… Reklam/Tanıtım sektörünün bugün bu noktaya gelmesinin bir çok sebebi bulunmakla birlikte, hiçbir çözümün uygulamaya konulmaması sektörü daha da aşağılara çekmekte ve içinden çıkılmaz bir noktaya getirmektedir.
Bu sebeplerin başında, eğitim sektöründe çokça bulunan ‘grafikerlik kursları’ yer almaktadır. Bu kurslarda sanat-tasarım olgusu olmayan kursiyerler çok cüzi fiyatlarlarla grafik tasarım programlarını öğrenmekte ve sektöre hızlı bir giriş yapmaktadırlar. Tabii ki reklam pastasından yiyen her meslektaşımız için bu büyük bir sorun teşkil etmektedir. Senelerce Grafik Tasarım bölümlerinde dirsek çürüten ve emek harcayan her meslektaşımız bu sorunla karşı karşıya kalmakla birlikte, elinde mesleği ile işsiz kalmaları kaçınılmaz olmuştur.
Reklam/Tanıtım sektöründeki bir çok işverenin tutumu da , sektörü olumsuz etkilemektedir. Çok iş-az ücret mantığıyla hareket eden işverenler, tek bir Grafik Tasarımcı’ya iş vererek, birkaç kişinin yapacağı işi tek bir kişiye yaptırmaktadır. Veya işyerinde başka bir departmanda çalışmak üzere aldığı elemana, grafik tasarım yaptırarak çok zekice bir iş yaptığını zannetmektedir.
Grafik Tasarım mesleğinin eğitim döneminde yaşanan problemler aslında sektöre en büyük zararı vermektedir. Grafik tasarım bölümü bulunan fakülte ve yüksekokullarda, verilen eğitim ve yapılan hatalar çok büyük problemlere yol açmaktadır. Sadece bilgisayar bilgisi olan ve sanat-tasarımdan yoksun öğretim üyeleri bölüm başlarına getirilerek, bir faciaya sebep olmakta, bu mesleği en iyi şekilde öğrenmek ve icra etmek isteyen öğrencileri ise hayal kırıklığına uğratmaktadır.
Yanlış yönlendirilen öğrenciler, sektöre girdikleri ilk anda adeta sudan çıkmış balığa dönmeleri ve kısa zamanda işlerinden olmaları bu durumda kaçınılmaz hale gelmektedir. Çoğu konuda yetersiz ve bilgisiz öğrenciler, ortaya çıkardıkları işlerle hem grafik tasarım meslek dalının adını kötüye çıkarmakta, hem de sektörün bulunduğu noktayı etkilemektedir. Yazmakla, konuşmakla olmuyor… Öncelikle eğitimden başlayacak çözüm süreci, çok zaman geçmeden Grafik Tasarım-Reklam/Tanıtım sektörünü hak ettiği noktaya getirmekle birlikte, bu pazarda farklı konumlarda yer alan, işlerini hakkıyla yapan meslektaş/işverenlerimize katkı sağlayacaktır. Eğitimden sonra, işverenlerin bilgilendirilmesi süreci de atlatılırsa, Grafik Tasarım-Reklam/Tanıtım sektörü olması gerektiği şekilde anılmaya başlanacak, ve ortaya çıkan grafik tasarım ürünleri de tadından yenmez olacaktır.